31 sonuçtan 1-24 arası gösteriliyorEn yeniye göre sıralandı
Bir Avuç Toprak Binlerce Hasret – Özden Zantur
Bu topraklarda yitip giden nice yaşamlar var... Kimi bir avuç toprağın altında sessizliğe gömüldü, Kimi binlerce hasreti içinde taşıyarak hayata tutundu. Her insan biraz eksik, biraz yaralıdır.
Bir gün ellerimize dökülen toprak, Bir gün gözlerimizden taşan hasret Aynı hikayenin farklı yüzleridir. Bu kitap, suskun kalmış yüreklerin feryadı, Unutulmuş duaların, söylenmemiş sözlerin, Gecikmiş vedaların izini taşır. Her satırında, Toprak kadar ağır, Hasret kadar yakıcı bir gerçek var.
Fısıldayan Kalemler Hikaye Antolojisi – Elif Ünal Yıldız
Çılgın Bakireler – Semanur Perim
Hayat, çoğu zaman bir yolculuk olarak başlar; kimi zaman fark etmeden yürür, kimi zaman ise bilinçle adım atarız. Yaşayan Roman, tam da bu yolculuğun sevgi, bilinç ve sorumlulukla örülü hâlini okura sunuyor. Aysun ve Atakan’ın hikâyesi yalnızca bir evlilik öyküsü değil; insanın kendi kişiliğiyle, toplumsal farkındalıkla ve geleceğe bıraktığı mirasla yüzleşmesinin de anlatısı. Karakterlerin
içsel çatışmaları, psikolojik derinlikleri ve dönüşüm süreçleri, Semanur PERİM’in güçlü kalemiy le hayat buluyor. Romanın en dikkat çekici yönlerinden biri, çocuk yetiştirme ve bilinçli ebeveynlik üzerine sunduğu derin pedagojik yaklaşım. Daha anne karnında başlayan bir çocuğun zihinsel, duygusal ve kültürel gelişimi üzerine kurulan bu yolculuk, okuru kendi yaşamında da farkındalık y aratmaya davet ediyor.
Taş – Fatma Ilıkaner Şahin
Ateş’e Kadar – Salih Erdem Turgut
Gençlik, hayallerle gerçeklerin iç içe geçtiği, kalbin en derin duygularını en saf haliyle hissettiği bir dönemdir. Bu kitap, genç kalplerin umutlarını, zorluklarını, dostluklarını ve hayata dair derslerini samimi hikâyelerle anlatıyor. Her satırında, bir gencin kalbinde saklı kalan duygulara dokunacak, kendi yolculuğunda yalnız olmadığını hissedeceksin. Bazen bir dost eli, bazen bir anne babanın fedakârlığı, bazen de küçük bir tebessümün nasıl büyük anlamlar taşıdığını göreceksin. “Genç Kalplerin Hikayeleri”, hayatın içinden sahnelerle, kalbine dokunan cümlelerle ve ilham veren mesajlarla senin için yazıldı. Çünkü her genç kalbin, anlatılmayı bekleyen bir hikâyesi vardır.
Kars Hikayeleri 2 – Elif Yahşi
Sevgili Çocuklar, Kars, benim çocukluğumun şehri… Dağları, taşları, insanı ve türküsüyle hep yanımdaydı. Bu hikâyeleri yazarken amacım yalnızca sizlere hayal kurdurmak değil; aynı zamanda Kars’ın insanını, kültürünü ve tarihini anlatmaktı. Bu kitapta sizleri biraz daha büyüterek; âşıkların
türkülerine, Sarıkamış’ın kahramanlıklarına, Ani’nin taş duvarlarına götürdüm. Çünkü Kars, sadece
insanıyla değil, köklü tarihi ve kültürüyle de çok özel bir şehirdir. Her hikâye, sizlere hem bu şehrin büyüsünü hem de Kars’tan bir parça sunuyor. Bu satırlarda hayal kuracak, geçmişin izini sürecek ve yeni şeyler öğreneceksiniz.
Sevgiyle,
Elif Yahşi
Kars Hikayeleri 1 – Elif Yahşi
Kars, benim doğduğum ve büyüdüğüm şehir… Her taşı, her sokağı ayrı bir hikâye saklar.
Bu hikâyeleri yazarken amacım sizleri hem eğlendirmek hem de Kars’ın insanını, kültürünü ve güzel geleneklerini tanıtmaktı. Bu kitapta; ekmeğini paylaşan komşuları, kazların peşinde koşanları, kışın karda neşeyle kızak kayan çocukları bulacaksınız. Çünkü Kars’ın ruhu dostluk, paylaşma ve dayanışmadır.
Bu hikâyelerde kendinizden bir parça bulacak, gülümseyerek sayfaları çevirecek, Kars’ın sıcacık ruhunu içinizde hissedeceksiniz.
Sevgiyle,
Elif Yahşi
Hedef ve Lider Eksikliği – Zeynel Aytula
Bugünkü İslam ümmetinin içinde bulunduğu dağınıklığın, rehbersizliğin ve siyasi belirsizliğin temel sebeplerine iniyor: Ortak bir hedefin olmayışı ve liderlik boşluğu. Bu eser, Kur’an’ın rehberliği, Sünnet’in örnekliği ve sahabenin izinden giderek, İslam ümmetinin neden birlikte hareket edemediğini, nasıl bir liderliğe ve ortak hedefe yönelmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Hilafetin yeniden kurulması fikrini sadece nostaljik bir temenni değil, tarihî, siyasi ve fıkhî temellerle günümüze taşınabilecek gerçek bir çözüm olarak sunuyor. Kitap; yöneticilere, ilim ehline, dava önderlerine ve her bilinçli Müslümana bir davet niteliği taşıyor. Her satırı ümmetin yeniden dirilişine çağrı olan bu eser, zihinsel bir uyanış ve siyasi bir pusula niteliğinde.
Fısıldayan Kalemler Antoloji – Yıldız Tek Gamlı
Merhabalar,
Farklı platformlardan farklı kalemlerin olduğu bir dergi oluşturmak niyetiyle çıktım yola…
Benimle aynı fikirde olan arkadaşlarımla başladığım bu yolda, şu an 120yi aşkın kalemimizle büyümeye devam ediyoruz. Kalemin gücüne, duygularımızın toplumda bırakacağı etkiye inanıyoruz. Birbirimizden ne kadar farklı kalemler olsak da bir aile olmayı başardık. Bu birlikteliğin topraklarımızda sağlanacağına inandığımız için yazmaya, fikirlerimizi özgürce paylaşmaya devam ediyoruz. Farklılıklarımıza saygı duyduğumuz birlikle bir bütünüz. Daha da büyümeye ve fısıldayan seslerimizi daha yüksek sesle duyurmaya devam edeceğiz. Bu antoloji birinci yılımıza özel yazarlarımıza ve şairlerimize destek olmak, onların varlığını sizlerle paylaşmak için derlendi.
Elif Ünal Yıldız
Genel Yayın Yönetmeni
Şehitsin Sen Ey Şehir Şahitsin Sen Ey Şehir – Serap Ekinci
Gazeteci Josef Gazze’nin tanık olduğu bu korkunç manzaranın korku filmlerini aratmayacak sahneleri, enkazlardan gelen anne babaların feryatları, ceset kokuları karşısında boğazı düğümlendi ve yüksek sesle dedi ki: “Ey ruhül Kudüs! Ey Tanrım! Tüm dinler için aziz olan bu kutsal şehri koru. Benim ırkımdan olan bu insanları canavarlaştıran nefislerinden arındır. Bu soykırımı ve vahşeti vadedilmiş toprakların üzerinden kaldır.
Hayalet Bisiklet – Murat Engin Deniz
Hayalet Bisiklet…
Bir yolun kenarında, sessizce duran beyaz bir bisiklet…
Kaybedilen bir canın, yarım kalan bir hayatın sessiz çığlığı.
Murat Engin Deniz, "Bisiklet ve Engelsiz Yaşamlar" serisinde, bir gencin ardından geride kalan acıyı, sevdayı, umudu ve yeniden başlamayı anlatıyor. Bu roman, sadece bir kaybı değil,
bir yüreğin hayata yeniden tutunuşunu da fısıldıyor…
Bazı yolculuklar tekerlekle değil, kalple başlar.
Ve sonsuza kadar sürer.
Hikayeleri İle Söylenmemiş Şarkılar – Nurgül Kayhan
Herkesin içinde, bir ömür susmuş şarkılar vardır.
Ne bir dil bulabilmişlerdir kendilerine, ne de bir kulak, onları tam anlamıyla duyabilmiştir.
Kimisi bir veda gecesinde yarım kalan cümlelerden doğar, kimisi ise bir bakışın içine gizlenen koca bir hikâyeden. Bu sayfalarda kendi sesini duyman dileğiyle…
Belki senin de içinde susturduğun bir şarkı, şimdi burada, nihayet dile gelir.
Ben Sustum O Konuştu, Xemgin’in Hikayesi – Mehmet Nurullah Karadaş
Köyde kıyasın, eleştirinin ve sevgisizliğin gölgesinde büyüyen bir çocuk...
Xemgîn, bir yanda bastırılan çocukluğuyla, diğer yanda entelektüel dünyanın yalnızlığıyla sıkışmış bir ruhun dramatik hikâyesidir.
Bu roman, içsel bir hesaplaşmadır.
Baba sevgisi olmadan büyüyenler için bir hesaplaşma ve barışma...
Sonra Sessizlik Konuştu – Tuğçe Biryol
Bazen kelimeler susar sessizlik konuşur. Bu başucu kitabı, sözler antolojisi hem size yakın bir dost hem de bir ayna olacak.
Bu kitap, dünya yazarlarından alıntılar ve derin düşüncelerle okura ilham ve farkındalık sunan bir kitaptır.
En yüksek ses bazen sessizliğin kendisidir. Hayatın farklı anlarında farklı duygularla açıp okuyabileceğiniz deneme tarzında yazılmıştır. Daha önce yayımladığım eserin devamı niteliğinde olan bu kitap, serinin ikinci halkası olarak sizlerle buluşuyor.
Altı Ay Sonra İntahar Edecek Miyim? – Zafer Değirmenci
Bir annenin, evladını toprağa vermeden önce bastırdığı çığlık... Ya da yıkıntılar arasında hâlâ hayatta olan vicdanınızın ta kendisi. Okurken yalnız kalacaksınız. Çünkü bu roman kimseye yaslanmaz. Ama okuduktan sonra bir daha susamayacaksınız. Çünkü bazı cümleler sadece okunmaz, taşınır.
Bu roman, resmi açıklamaların, uluslararası raporların, çifte standartlı bildirilerin soğuk diline karşı bir insanın iç sesiyle yazılmış gayri resmî bir isyandır.
Kıvırcık – Yıldız Tek Gamlı
"Çocuklarla aramızda uçurumlar var " demek yerine köprü kurmayı hedef alan bir kitap...
Zaman, yer neresi olursa olsun çocukların daima çocuk olduğunu anlatan, sevginin, vicdanın, merhametin, paylaşmanın çocuğun ruhunda olduğunu anlatan hikayeler serisi... Çocukların dünyasına girmek isteyen herkesin okuması gereken kahkahalarla dolu bir kitap...
Gençlikten Uzak Yaşıyorum – Emin Yiğit
Bazı anlar vardır, geçtiğini fark etmezsin. Çocukluk oyun olur biter, aşk bir bakışta başlar ve aynı hızla kaybolur. Mutluluk kısa sürer, yalnızlık uzun…
Bu şiirler; geçmişin kıyısında oturup, zamanla konuşan bir kalbin ürünü. Özlemin sessizliğiyle yazılmış, bir gülüşe saklanmış hatıraların izinde.
Emin Yiğit, bu kitapta gençliğe bir veda değil, içten bir selam gönderiyor. Her mısrada çocukluk, aşk, mutluluk ve yalnızlık yeniden can buluyor.
Sonsuzluk Çatlağı – Uğur Tokuş
Zamanın duvarlarında ince bir çatlak belirdi. Gerçek ile kurgu arasındaki sınır kayboldu. Yedi farklı hikâye, bilimin sınırlarını zorlayan yedi farklı gerçeklik…
Bu kitap, ışığın ve karanlığın savaştığı bir şehrin son umudundan, zamanın hapsolduğu bir boyuta… Ölümsüzlük deneylerinden, insan zihninin yansımalarına… Görevlerin, kimliği ve varoluşu sorgulattığı anlardan, yankıları sonsuza dek sürecek kararların eşiğine kadar uzanıyor.
Bilim kurgu edebiyatının derinliklerine bir yolculuğa hazır mısınız?
Sonsuzluk Çatlağı, yedi bağımsız ama tek bir ortak noktaya sahip hikâyeyi içinde barındırıyor: Gerçeklik sandığımızdan çok daha kırılgan…
Berranur’un Maceraları – Sevgi Gültekin
Berra Nur, merakı hiç tükenmeyen, keşfetmeyi seven bir çocuk. Gözlerini nereye çevirse, her şey ona bir hikâye anlatıyor. Gördüğü şehirler, yürüdüğü yollar, tanıştığı insanlar… Hepsi, ona bambaşka dünyaların kapısını aralıyor.
Bu kitap, Berra Nur’un gezip gördüğü yerlerin büyüleyici hikâyelerini anlatıyor. Doğanın mucizeleri, tarihî yapılar ve renkli kültürler, onun gözünden sıcacık bir dille aktarılıyor. Küçük bir gezginin büyük hayal gücüyle süslenen bu yolculuğa sen de katılmak ister misin?
Haydi, sayfaları çevir ve Berra Nur’un dünyasına adım at! Her köşede yeni bir keşif, her satırda sıcacık bir anı seni bekliyor.
Umuda Yolculuk – Elif Ünal Yıldız
Ankara’nın cevval ceza avukatı olan Deniz Yıldız, tehdit içerikli telefonlar almaktadır.
Bir telefon konuşması sonrasında arkadaşı Yağmur, çocuk yaşta ailesinin zorlamasıyla yaşadığı evlilik sürecinde görmüş olduğu psikolojik ve fiziksel şiddetten kurtulmak için yaşadığı şehir olan Diyarbakır’dan kaçarak Ankara’ya doğru giden “Umuda Yolculukta” başından geçen olayları anlatır. Eserde Yağmur’un umuda yolculuğunun yanı sıra Deniz Yıldız’ın müvekkilleriyle davaları ve yeni tanıştığı insanların hikayeleri de okuyucuya sunuluyor.
“Geçen yaz hayaller vardı; umutlar vardı. Şimdi ise herkesin yüreğinde bir enkaz...”
Affet(me) Bizi Çocuk – Metin Özdemir
Oysa günümüz çocukları oynayamıyor ki…
Kapalı kapılar ardında, beton duvarlar içinde büyüyorlar.
Onlara “Apartman Çocuğu” diyoruz, sokak çocuğu demesinler diye…
Bir zamanlar sokaklarda özgürdük. Çamura bulanan ellerimizle top oynar,
akşama kadar koşturur, ter içinde kalırdık. Eve girmek, ancak açlık hatırlatınca aklımıza gelirdi.
Yemeğimizi hızla yer, şimdi cüzzamlı muamelesi gören sokaklara yeniden koşardık.
Peki ya şimdi?
Çocuklar, sokak oyunlarının neşesini, dizleri kanayan bir çocuğun gülümsemesini tanıyor mu?
Yoksa onlardan çaldığımız çocukluğu, görmezden mi geliyoruz?
Kuşaktan Kuşağa Eski Masallar – Elif Yahşi
Hani eskiden, büyüklerimizin dizinin dibine oturup dinlediğimiz o masallar vardı ya… Kahramanlarıyla birlikte yolculuğa çıkardık, hayallere dalar, bambaşka dünyalarda kaybolurduk. İşte bu hikâyeler, unutulmasın, hayallerimizden silinip gitmesin istedim. Çünkü bir zamanlar bize umut veren, gülümseten, düş kurduran o kahramanlar, hâlâ bizimle birlikte.Şimdi, onları yeniden hatırlama, o büyülü dünyaya adım atma, çocukluğumuzun saf heyecanını yeniden hissetme ve hayal gücümüzü tıpkı o günlerdeki gibi özgürce serbest bırakma vakti. Unuttuğumuzu sandığımız kahramanlar, maceralarıyla kaldıkları yerden yolculuklarına devam ediyor. Yapmamız gereken tek şey, gözlerimizi kapatıp o büyülü dünyaya adım atmak!
Fermantasyon ile Dönüşüm Sanatı – Ferda Uslu
Dönüşüm başlangıçta cesaret, irade, farkındalık, sabır, istek ve azim gerektirir. Dönüşüm hareketini başlatmak için itici bir kuvvete ihtiyacımız vardır. Genellikle insanlar bu itici gücü bulma konusunda zorlanır. İçlerindeki istek eyleme geçmek için yeterli değildir, yılların alışkanlıklarını değiştirip dönüştürmek için güçlü bir istek gerekir. İçsel motivasyonumuzu ateşleyerek harekete geçmek için bize lazım olan bir kıvılcımdır. İlk adımı atmaya cesaret ettiğimizde gerisi bir şekilde gelir. Yaşamı hücrelerimizde hissetmeye başladığımızda kendimizle ve yaşamla bir oluruz. Peki bütün bu değişim ve dönüşümü detoksla başlatmak mümkün mü?
Urushiol – İbrahim Atik
Nasıl öleceğinizi hiç düşündünüz mü? Nerede ve nasıl olacağını… Bunu size anlatmalı mıyım bilmiyorum. Son zamanlarda hep bunu düşünürdüm ama hayat denilen hengamenin benim için bu şekilde son bulacağını hiç düşünmezdim. Şu an yerde kanlar içinde yatıyorum. Son nefesimi vereli çok olmadı. Benliğim daha önce hiç deneyimlemediği bir acıyla ruhumun bedenimden ayrılmasına izin verdi. Bu boyut değişimi, son nefesimin sıcaklığını dudaklarımda hissederken, soğuk ve sakin adımlarla yaklaştı. Gözlerim yavaşça karardı ve her şey bulanık bir sis perdesi ardında kayboldu. Kan damarlarımın son birkaç atışını ve kalbimin giderek yavaşlayan ritmini duyabiliyordum. Her bir atış, yaşamın kırılgan ipliğinin son direnişleri gibi gelip geçiyordu. Hastalığımın henüz benden koparmaya fırsat bulamadığı hafızamın silik parçaları, hayatımın filmini geri sarar gibi, çocukluğumdan bu yana geçen önemli anları tekrar gözlerimin önüne serdi. Annemin yüzü…Işıl'ın gülüşü… kaybettiğimiz anların hüznü...